DOLAR 32,4700 % -0.06
EURO 34,7196 % -0.74
STERLIN 40,4937 % -0.76
FRANG 35,5098 % -0.31
ALTIN 2.437,09 % 0,04
BITCOIN 63.906,01 0.813

Amerika’nın Karizmasına Türk Motifleriyle Atılan Çizik

Yayınlanma Tarihi : Google News
Amerika’nın Karizmasına Türk Motifleriyle Atılan Çizik

Cemil Duymaz‘ın 22 Kasım 2017 tarihli  “Amerika’nın Karizmasına Türk Motifleriyle Atılan Çizik” başlıklı köşe yazısı;

Köşe Yazısı

Türkiye’de ki referandum sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2019 seçimlerinde istediği sonucun çıkmama ihtimali olduğunu gördü. Hemen harekete geçmek lazımdı ve bir çıkış yolu bulmak gerekiyordu. Amerika’nın yeni başkanı Trump’la görüşme sıcak geçmişti ve Erdoğan sıkıntıda olduğunu anlattı.

-“ Elimden ne gelirse yaparım, emret Reis” dedi Trump.

-“ Sana zahmet Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan et. Ben İslam Dünyası’na çağrıda bulunurum. İslam İşbirliği Teşkilatı’nı toplarım, sana bir iki yüklenirim. Zaten benim partinin kongreleri var, orada ki konuşmalarımda sana eyyy Trump filan derim, böylece seçmen beni yeniden sever. Sonra da Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Kudüs tasarında kabul kararı çıkarttırırım. Tamam, belki karizman çizilecek sarı saçlım ama olsun idare et, 2019’da benim başkan olmam şart.”

Yukarıda ki kurguyu sallamam çok zamanımı almadı. Ancak Türkiye’nin özellikle dışa karşı yaptığı mücadelenin geneline kurgu ve oyun gözüyle bakanların, Kudüs olayını da nemalanma ve bir oyun olarak görme olasılığı o kadar yüksek ki! İsim vermeme gerek yok zaten tavırlarıyla kendilerini belli ediyorlar.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda görüşülen Kudüs tasarısı aslında Amerika’nın “dünyanın hakimi benim” cümlesinin bir kere daha teyidi olacaktı. Çünkü 119 ülkenin kabul oyu vermesi gerekiyordu ama kim Amerikan başkanının sözünden dışarı çıkabilirdi ki? Amerika, haliyle Trump dünyanın ağasıydı ve ağa b.ku üstüne b.k olmazdı. Hesap etmediği şey ise Filistinli kardeşlerimize yapılan zulme Türkiye’nin en yüksek perdeden karşı çıkması ve İslam Dünyası’nı organize edecek olmasıydı. Türkiye’nin girişimleriyle Mısır eliyle tasarı genel kurula geldi. BM Genel kurulunda İslam ülkeleri evet diyecekti ama diğer ülkeler de evet diyince hatta 119 evet yeterken rakam 128’e çıkınca ortada ne Amerika kaldı, ne Trump, ne karizma, ne de ağa. Karizma öyle biz çizildi ki Barbaros Şansalı göndersek toparlayamaz…

BM Genel Kurulu’nda kabul edilen tasarının bir yaptırımı yok. Yani isteyen ülke İsrail’in başkentini Kudüs olarak tanıyıp büyükelçiliğini oraya taşıyabilir. Zaten Amerika bunu yapacak. Ancak bunu yapması bir kere daha bölgenin tamamen karışmasına sebep olacak. İsrail askerlerinin ne kadar zalim olduğunu hem haberlerde hem de sosyal medyada ki resimlerde ya da videolarda görüyorsunuz. Pek bilmediğiniz bir bilgiyi de vereyim daha da pekişsin fotoğraf. İsrail cezaevlerinde 12 yaş altı 300’ün üzerinde çocuk hapis edilmekte. Dünyanın gözü önünde insanları öldüren, işkence eden bir terör devletinin kapalı kapılar ardında neler yaptığını varın siz hesap edin ve becerebiliyorsanız normal yaşantınıza devam edin, kardeşlerimizin acılarını görmezden gelin!

Kudüs ile ilgili bugüne kadar çok gösteri yapıldı. Etkisi mutlaka vardır ama yeterli mi, hayır! Çok daha somut şeyler yapmak lazım ki hükümet bunun organizasyonunu iyi bir planlama ile yapıyor ve sonuçların alınmaya başlandığını görüyoruz ve biliyoruz ki bu daha başlangıç. Gerçi bu adımları da beğenmeyenler var. Onlar Kudüs’ün bütününün Filistin’in başkenti olarak tanınması gerektiğini söylüyorlar. Yani 1967 sınırları kabul edilirse bu İsrail devletinin tanınması anlamına gelir. Tamam haklısınız itirazımız yok ama değerli muhalif ağabeyler Türkiye İsrail kurulduğunda zaten ülke olarak tanımış. Şuan ki iktidar ise Kudüs’ün tamamını kaybetmektense kurtarabildiğimizi kurtaralım sonrasına bakarız görüşünde. Tabi ki Kudüs’ün tamamı hem Filistin’indir hem de İslam Dünyası’nın. Tamamını almak için İslam Dünyası’nın bütün halinde hareket etmesi gerekiyor. O bütünlüğün en somut ve başlangıç adımıydı İslam İşbirliği Teşkilatı’nın aldığı karar ve akabinde BM Genel Kurulu’nda kabul edilen tasarı. Yapılan açıklamalara göre devamı gelecek. Kimse merak etmesin bundan sonra ki her süreçte kazanan inananlar adına olacak.

Suudi Arabistan, Mısır ya da petrol şımarığı Birleşik Arap Emirlikleri dahi bu mücadelenin içinde olmak zorunda. Her ne kadar yönetim olarak Amerika ve İsrail güdümünde olsa da halkları güdümsüz. Halk bir ayaklanırsa yönetimler değişir ki zaten değişecek. Sadece biraz daha zaman geçmesi gerekiyor. Olgunlaşmaya başlayan bir ümmet bilinci var ve amaç zaten bu olgunlaşmanın önüne geçmek. Üzgünüm ey kafir topluluğu ne yaparsanız yapın kaybedeceksiniz.

Ege’de İzmir Haberleri

YORUM YAP