Uşak’ta 12 yaşındayken babasının yanında başladığı yorgancılık mesleğini 30 yıldır sürdüren Ahmet Canatan, teknolojiye direnerek mesleği yaşatmaya çalışıyor.
Teknolojiye Direnen Yorgancı Mesleğini Yaşatmaya Çalışıyor
12 yaşındayken başladığı yorgancılığı 30 yıldır devam ettiren Ahmet Canatan, rengarenk kumaşlardan yaptığı çeşitli desenlerden oluşan yorganlar ile fabrikasyon ürünler karşısında mesleğini sürdürmeye çalışıyor. Canatan, babasının çırağı olarak başladığı yorgancılığı sevdiğini ancak eskiye göre satışlarının azaldığını belirterek, yine de meraklıları için çeşitli motiflerden oluşan yorgan ve yastıkları dikmeye devam ettiğini söyledi.
Canatan, onlarca işlemden geçen ve yapımı 2 gün süren el emeği yorganların endüstriyel ürünlere göre doğal ve sağlık açısından faydalı olduğunu dile getirdi. Genellikle sipariş usulü çalışan Canatan, tek amacının halka kaliteli hizmet vermek ve gelecek nesle bunları aktarmak olduğunu vurguladı.
“Fabrikasyon bizi bitirme noktasına getirdi”
Yorgancılığın Uşak’taki son ustalarından biri olan Canatan, mesleği yapanların zor günler yaşadığını belirterek, “Bu benim baba mesleğim. Babam da yorgancı, annem de yorgancı. Yaklaşık 30 senedir bu mesleğin içindeyim. Genellikle sipariş üzerine çalışıyorum. Taleplerimiz biraz durgun. Fabrikasyon bizi biraz bitirme noktasına getirdi. Ama son günlerde sağlık yönünden faydalı olduğu için halkımız yün ya da pamuk tercih etmeye başladığı zaman biraz yoğunlaşma oldu. Yani eskiye dönüş başladı. Biz de bundan hoşnuduz ve bu şekilde devam etmesini istiyoruz” dedi.
Canatan, el emeği yorganların doğal yün ve pamuktan yapıldığını ve sağlığa da faydası olduğunu kaydederek, “Makine ve elyaftan yapılan yorganlar sağlık yönünden rahatsız ediyor, terletiyor. Ama yün ya da pamuk yorganlar öyle değil. Mesela yün insan vücudundaki elektriği alıyor ve hastalık boyutunu minimalize ediyor. Çünkü doğal.” (İHA)
Egede İzmir Haber