Sema Biçer’in “Yetişmemiş Yetişkin” isimli köşe yazısı;
Köşe Yazarımız Sema Biçer’in “Yetişmemiş Yetişkin” Başlıklı Yazısı
9 yıllık evlisiniz ve iki tane çocuğunuz var. Eşiniz ev hanımı. Siz 10 yıldır çalışmaya çalışıyorsunuz.
Çalışmaya çalışıyorsunuz dedim çünkü üniversite mezunu ve bir mesleğin üyesi olmanıza rağmen düzenli bir çalışma yaşamınız hiç olmamış.
KPSS ye hiç girmemişsiniz. Gerekçeniz devlet işi size göre değilmiş.
Farklı özel şirketlerde çalışmış ama hepsinden kısa sürelerde ayrılmışsınız. Gerekçeniz emir almak size göre değilmiş.
Aralıklı olarak aile şirketinizde çalışmalarınız olmuş her seferinde ayrılmışsınız. Gerekçeniz yönetim kurulu başkanı akrabanızın koyduğu kurallar size göre değilmiş.
Siz, sizin koyduğunuz kurallarla işe gidip gelmeliymişsiniz, istediğiniz şekilde çalışmalıymışsınız ve alacağınız ücreti de kendiniz belirlemeliymişsiniz. Bu koşulları sağlayan bir iş ortamı olsa zaten çalışırmışsınız. Yoksa olmazmış, olmamışta zaten. 37 yıllık yaşamınızın 10 yıllık çalışma tarafı bu şekilde geçmiş. Şimdi de hiçbir iş yapmıyormuşsunuz çünkü kendinizi hiç iyi hissetmiyormuşsunuz.
Lisans eğitiminizi özel bir üniversitede tamamlamışsınız. Hayatınızın en çok o günleri güzelmiş ve çok özlüyormuşsunuz. Çünkü, okul tam kafanıza göreymiş. Hocalar hiç zorlamıyormuş, derslere devam sorun değilmiş. Bol bol gezip dolaşmış ve çok güzel (hızlı) günler yaşamışsınız. Her şey kafanıza göreymiş. Aileniz zengin olduğu için ekonomik sorun da yaşamamışsınız.
Evlilik derseniz tam bir hapishaneymiş. Ama o hapishanede hiç kalmamışsınız, kalmaya da niyetiniz yokmuş.
Eşiniz eve düzenli para götürmediğiniz, zamanında gelip gitmediğiniz, kendisinden daha çok arkadaşlarınızla vakit geçirdiğiniz, bazı geceler eve gitmediğiniz, çocuklarla hiç ilgilenmediğiniz için ve evle, evin işleyişi ile ilgili hiç alakanız yok diye çok şikayetçiymiş. Tabiri caizse kafanızı ütülüyormuş. Birde bu durumlar nedeniyle boşanmak istemesini aklınız almıyormuş. Size göre eşiniz kendine dert arıyormuş.
Eşinizin, kendisinin anne baba ailesinden kalma mal mülk geliri varmış, zaten ev hanımıymış niye bütün bunları sorun ettiğini anlayamıyormuşsunuz.
Çocuklara bakmak, evin işlerini yapmak, sizin göreviniz değilmiş.
Bir de eşiniz, birlikte gezmek tozmak, tatillere falan gitmek istiyormuş. Bütün bunları çok saçma buluyormuşsunuz.
Zaten anneniz babanız ve kardeşlerinizde demedik laf bırakmıyormuş. Onlara göre, artık asalak gibi yaşamaktan vazgeçmenizin zamanı gelmiş geçiyormuş. Ne asalaklığınızı gördülerse…
Eşiniz şikâyet etmekten vazgeçse, anne babanız kardeşleriniz, gereksiz gereksiz konuşmasa, kafanıza göre bir iş olsa, istediğiniz ücreti verseler, sizin değerli görüş ve fikirlerinizi dinleyip önem verseler, hiç kimse sizden bir şey beklemese ve size karışmasa zaten hiçbir sorun olmayacakmış.
Kafanızı bozanlar, sizin kendinizi iyi hissetmenize engel olanlar hep bunlarmış.
Şöyle söyleyeyim;
Bu durumdaki bir insanın bu özelliklere sahip olmasının pek çok gerekçesi vardır. Farkında olarak ya da olmayarak birçok insan, bu duruma katkı vermiştir.
Görüldüğü gibi, kişinin kendisinden başlayarak pek çok kişi bu özelliklerin sonuçlarını yaşıyor ve bedelini bir şekilde ödüyor.
İşte bazen insan yaş alıyor ama gerçek bir yetişkin olmuyor. Bu durumun sonuçlarından da yakın uzak pek çok kişi etkileniyor.
Kimisi çok, kimisi daha çok…
Ege’de İzmir Haber