Ramazan’da nasıl beslenmeliyiz? Nelere dikkat etmeliyiz? İşte bu soruların cevabını köşe yazarımız DİYETİSYEN MERYEM ALKANAT 10 ipucu ile açıklıyor:
Köşe Yazarımız Meryem Alkanat’ın “Ramazanda Sağlıklı Beslenmenin 10 İpucu” Başlıklı Yazısı
Ramazan ayının gelmesiyle beraber, oruç tutacak bireyler için öğünler Sahur, İftar Başlangıcı, Akşam yemeği ve Ara Öğün şeklinde düzenlenebilir.
Sahur öğünü mutlaka yapılmalı, atlanmamalıdır. Sahur yapmayan bireylerde kan şekeri düşüklüğü, sindirim zorlukları görülebilir. Bu sebeple gün içerisinde alınamayan besin ögeleri bu öğünde alınmalı, uzun süreli tokluk yaratılmalıdır.
Sahurda bireyin gün boyu tok kalmasına yardımcı(yumurta,süt,peynir), kan şekeri açısından tam tahıl, tam buğday ekmek içeren ve kişinin uykuya geçişte sorun yaratmayacağı, kişiyi susatmayacak, yeterli sıvı içeren besinler yer almalıdır. Lif içeriği açısından çiğ sebze ve meyvelere yer verilebilir.
İftar başlangıcında uzun süreli dinlenme halinde olan boş mideye bir anda yüklenmek yanlıştır. İftarı su ile açan bireyler sonrasında tansiyon ve kan şekeri dengesi açısından zeytin/hurma ile devam edebilir.
Sonrasında çorba yer almalıdır. Çorba içildikten sonra mideyi dinlendirmek amacıyla 15-20 dakika ara verilmelidir. Hafif bir şekilde ana yemeğe geçilebilir.
Kızartma,kavurma,aşırı tuzlu ve baharatlı besinler, yağlı besinler, ağır tatlılar yer almamalıdır.
Tatlı olarak sütlü tatlılar tercih edilebilir.
Sıvı ve mineral kaybının önüne geçilmesi, iftar ve sahur arasında açığın kapatılması gerekmektedir.
Yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak amacıyla ara öğüne yer verilmelidir. Besinler iyi çiğnenmelidir.
Emziren ve hamile bireyler, kronik rahatsızlığı olanlar, diyabeti olanlar, ilaç kullanan kişiler,65 yaş üstü bireyler, sindirim sistemi problemi yaşayanlar ve diyaliz hastaları mutlaka hekime danıştıktan sonra oruç tutmalıdır.
Daha fazla bilgi ve beslenme danışmanlığı için instagram: @diyetisyeniimm veya [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.
Ege’de İzmir Haber