Sema Biçer’in “Arkadaşlık” isimli köşe yazısı;
Köşe Yazarımız Sema Biçer Yazdı “Arkadaşlık”
Bana, çocuklarımızı yaşlarına uygun gerçek sosyal veya duygusal arkadaşlık ilişkileri oluşturabilecekleri bir çevre içinde tutmak çok önemli geliyor.
Bazen çevreye karşı güvensizliğimizi, bazen yoğunluğumuzu, bazen ekonomik durumumuzu ya da bizim için geçerli saydığımız herhangi başka bir durumu gerekçe göstererek, çocuklarımızı yaşama dair pek çok deneyim kazanabilecekleri bu gerçek ilişkilerden uzak tutuyoruz. Ya da pek çok farklı gerekçelerle engel olmaya çalışıyoruz.
Çocuklarımız kendilerine sanal arkadaşlar bulduklarında da hiç internetin başından ayrılmıyor ya da elinden cep telefonu düşmüyor diye yakınıyoruz. Ben bugün bir insanın sosyal ve duygusal arkadaşlık ilişkileri içinde neleri deneyimlediğini ve öğrendiğini yazmak istiyorum; Evet ve hayır demeyi, Haklarını korumayı, Kendisini savunmayı,
Bedensel ve duygusal sınırlarını, (kendinin ve diğerlerinin) Bedenini ve duygularını korumayı, İyilik yapmayı, Bir başkası için sevinmeyi, üzülmeyi, Sorun çözmeyi, Kazanmayı, kaybetmeyi, Paylaşmayı, Rekabet etmeyi, iş birliği yapmayı, Farklı fikirde olanlarla nasıl iletişim kuracağını, Küsmeyi, barışmayı, Erkek ve kadın olma özelliklerini,
Karşı cinsiyetten birileri ile dost olmayı, Duygusal ilişkilerde karşı cinsiyetten biri ile bir ilişkiyi yürütmeyi, Nasıl bir arkadaş olduğu konusunda kendini tanımayı, Nasıl birileri ile anlaşabildiğini, Hangi özelliklere sahip birileri ile anlaşamadığını, Dinlemeyi, anlamayı, Empati yapmayı, Fikirdaş olmayı, Bir başkasına verebileceklerini,
Bir başkasından alabileceklerini, Aynı cinsiyette biri ile bir ilişkiyi sürdürebilmeyi bazen de bitirebilmeyi, Farklı cinsiyetten biri ile bir ilişkiyi sürdürebilmeyi bazen de bitirebilmeyi, Sırdaş olmayı, Haksızlığa uğradığında ne yapacağını,
Diğerlerine karşı güç birliği oluşturmayı, Ekip olmayı, güvenmeyi, Tartışma yapmayı vb… Çocuklarımızın bütün bunları bilgisayar, internet, cep telefonu ve televizyonla ilişkisinde öğrenemeyeceğini biliyoruz…
Peki o zaman soru şu; Sevgili anne babalar; Küçük ve genç çocuklarınızın yaşama ilişkin deneyimler kazanabileceği arkadaşlık ilişkileri oluşturmaları konusunda sizin tavrınız nasıl? Destekleyen tarzda mı? Yoksa engelleyen tarzda mı?