DOLAR 32,3368 % 0.16
EURO 35,2111 % 0.05
STERLIN 41,1584 % 0.04
FRANG 36,4153 % 0.12
ALTIN 2.246,92 % 0,15
BITCOIN 2.203.621 -2.434

“Sizi Kafirler Sizi”

Yayınlanma Tarihi : Google News
“Sizi Kafirler Sizi”

Cemil Duymaz’ın “Sizi Kafirler Sizi” başlıklı köşe yazısı;

“Sizi Kafirler Sizi”

Merhamet ayına kavuşmanın huzuru var hepimizde. Hepimizde dediysem Müslümanları kasdediyorum.

%99u Müslüman olan bir ülkeden bahsediyorum ama rakamın abartılı olduğu mutlak.

Geçen sene yapılan araştırmalarda bol sayıda Deistimizin (ALLAH’a inanan ama Peygamberlere ve dinlere inanmayan kişi) olduğu açıklanmıştı.

Bunların yanına içimizde yaşayan ve Müslüman olmayanları ve azımsanmayacak kadar Münafığı eklediğimizde Müslümanların azınlıkta dahi kaldığını söylemek abartı olmaz. “Ezanda kulağı olmayanın, namazda gözü olmaz” derler ya vallahi boşuna dememişler.

Namazla işleri olmaz ama namaza dair ahkam keserler. Ayet, Hadis bilmezler ama çok güzel ayet yorumlayıp, hadislerin sahih olup olmadığına dair fikir beyan ederler, fetva verirler.

Bilmedikleri ise şudur, ayetlerin ve hadislerin derinliği o kadar büyüktür ki dar kafaları o büyüklüğü idrak edemez, idrak edemedikleri için, önce kalpleri sonra imanları arızaya düşer. Fark etmezler bu durumu, bu durumun düzelmesi için çaba gösterenleri de “irticacı” ya da “şeriatçı” olmakla suçlarlar

Bir insanın ALLAH’ın nizamını istemesinin normal olduğunu, “şeriat” istemeyenin ise hükmen KAFİR olarak isimlendirildiğini bilmezler, bilinmesini de istemezler. Anlayacağınız bu kitle din namına ne varsa istemez ama öldüklerinde cenaze namazının mutlaka kılınması gerektiğini söylerler.

Ankara ve İzmir Barosunun açıklamalarına değinmezsem zaten olmaz. Konuyla ilgili iki ayeti paylaşıcam. Bu ayetlerin farklı mealleri var ama sırf o güruh tatmin olsun diye yıllarca ekranlarda İslam’ı anlatmış, fetva üstüne fetva vermiş, sonrasında ise “Deist” olduğunu ilan etmiş Yaşar Nuri Öztürk’ün kaleminden, yani kendi mahallelerinin insanından konuya gireyim istedim.

Yaşar Nuri Öztürk yazdığı Kuran-ı Kerim mealinde Nisa Suresi 15. Ayeti”Kadınlarınızdan eşcinsellik/sevicilik yapanlara karşı içinizden dört tanık getirin; eğer tanıklık ederlerse o kadınları, ölüm canlarını alıncaya ya da Allah kendileri için bir yol açıncaya kadar evlerde tutun.“ diye çevirmiş.

Yine Yaşar Nuri Öztürk Nisa Suresi 16. Ayeti “Eşcinselliği içinizden iki erkek yaparsa onlara eziyet edin. Bu ikisi tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse onlara eziyetten vazgeçin.

Allah Tevvâb’dır, tövbeleri çok kabul eder; Rahîm’dir, merhametine sınır yoktur.”diye çevirmiş. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaşda, Cuma hutbesinde bu ayetlere dikkat çekmiş ve toplumda birlik ve beraberlikle bu kötülüklerin üstesinden gelinmesi ve insanları koruma mücadelesiverelim demiş.

Yaşar Nuri Öztürk’ün bu çevirisine sesini çıkarmayan Ankara ve İzmir Barosu bir açıklama yaparak Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ı nefret diliyle konuşmakla suçlamış.

Ankara ve İzmir barolarının açıklamasında en dikkat çeken cümleler ise “Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir.

Aldığımız ibretse, anılan şahsın içinde bulunduğu takvim yılında yaşamasına rağmen bundan sekiz-dokuz nesil önceki büyükleriyle aynı zihinsel ve dogmatik sınırlara sahip olmak için insan onuruna karşı gösterdiği büyük direnişten kaynaklanmaktadır.” Bu cümlelerde sizce hedef ne, hedef kim? Prof. Dr. Ali Erbaş ALLAH’ın bir ayetini dillendiriyor ama bizim bu barolarımızın pek kıymetli yöneticileri dolaylı olarak hedefe İslam’ı koyuyor.

Herşeyin tek ve mutlak sahibine karşın savaş açmış olan bu zihniyetin söylemine sessiz kalmak şeytanla işbirliğinden başka bir şey değildir.

Hep söylüyorum. Bırakın kardeşim kurumlar ya da kişiler üstünden mavra okumayı, çıkın adam gibi bizim düşmanlığımız İslam’adır diyin. İnsanların hür bir şekilde yaşamasını savunmak başka bir şey, insanların dini yaşayışlarına karşın müdahalede bulunmak başka bir şey.

İşte bu zihniyet yönetti yıllarca bu ülkeyi. Bu zihniyetin piçleri değil miydi başörtüsüne savaş açan, bu zihniyetin kahpeleri değil miydi “ikna odalarını” kuran. Bu zihniyetin zalimleri değil miydi insanların dini inancını ortadan kaldırmak için silahı, dar ağacını, zindanları kullanan.

Kardeşim siz ALLAH’a inanmıyorsunuz ve Kafirsiniz diye bütün insanlarda sizin gibi olmak zorunda mı? Vallahi siz bu ülkeyi yeniden yönetmeye kalksanız “hukuk” adı altında yeniden İstiklal Mahkemelerini kurar ve dilinde ALLAH olan kim varsa sallandırırsınız. Vallahi sizler zalimsiniz ve Vallahi sizler KAFİRLERİN ta kendisisiniz.

Ankara ve İzmir barolarının açıklamalarına taraf olan, sesini çıkarmayan ya da destek olan her kimse onlarda kendi Kafirlikleriyle gurur duyabilirler. Her fırsatta sosyal medya üzerinden hükümete ve Erdoğan’a vurmaya çalışanlardan ise henüz bu konu hakkında bir cümle göremedim.

İşinize geldiği zaman vatan ve din sevdalısı olup, işlerine gelmediği zaman kafasını kuma gömen Münafıklar sanıyor musunuz ki bizim gözümüzden kaçsa da bu kaypaklığınız ALLAH’ın gözünden kaçacak! Hesap günü geldiğinde nereye gideceğinizi gördüğünüzde gözleriniz yuvalarından çıkacak ve yalvaracaksınız. Ama o zaman size kim merhamet edecek, o zaman sizi kim koruyacak, bu baroların baronları mı?

Her türlü namussuzluğu yapmanıza ses çıkarmayan kişiler mi? “Cehenneme Girmesinler” diye hashtag açıp sosyal medya üstünden bir kampanya mı yürüteceksiniz yoksa ahirette.

Siz dünyada keyif sürerken ve ALLAH’a savaş açmışken ateşin size dokunmayacağımı sandınız? Çok güzel bir cümleyle bitirelim Müslümansanız itirazınız tam olarak kime, değilse size ne, vesselam.

Ege’de İzmir Haber

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.