DOLAR 32,2053 % -0.22
EURO 35,1156 % -0.22
STERLIN 41,0337 % -0.05
FRANG 35,4067 % -0.62
ALTIN 2.500,70 % 1,40
BITCOIN 66.840,19 1.987

“Kadına Şiddet Geleceğe Darbedir”

Yayınlanma Tarihi : Google News
“Kadına Şiddet Geleceğe Darbedir”

Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Kadın Komisyonu Başkanı Tuba Zavaroğlu “Kadına yönelik şiddet insan hakları sorunu olduğu gibi aynı zamanda bir halk sağlığı sorunudur. Kadına şiddet geleceğe darbedir” dedi.

“Kadına Şiddet Geleceğe Darbedir”

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü kapsamında basın açıklamasında bulunan Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Kadın Komisyonu Başkanı Tuba Zavaroğlu, “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kadına şiddeti; ‘kadının bedensel bütünlüğüne sırf kadın olduğu için yapılan her türlü fiziksel, cinsel veya psikolojik müdahaleler sonucunda kadının zarar görmesi ve toplum içinde ya da özel hayatında kadına baskı uygulanılarak özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanması’ şeklinde tanımlamıştır.

Kadınlara Yönelik Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesine göre, kadınlara yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, bir kadına sırf kadın olduğu için yöneltilen ya da oransız şekilde kadınları etkileyen şiddettir. Kamusal alanda ve ya özel alanda kadına yönelik her türlü baskı yöntemi şiddettir. Günümüzde yaygın olarak rastlanan kadına yönelik şiddet insan hakları sorunu olduğu gibi aynı zamanda bir halk sağlığı sorunudur” diyerek kadınların maruz kaldığı şiddete dikkat çekti.

“Dünyada yaşanan bir sorun”

Kadınların tarihin ilk dönemlerinden itibaren çeşitli şiddet türleri ile karşı karşıya kaldığına değinen Başkan Zavaroğlu, “Kadına yönelik şiddet sadece ülkemizde değil dünyada yaşanan bir sorundur.

Tarihin ilk zamanlarından günümüze uzanan kadına şiddeti aile içinde sahip olunacak çocuğun cinsiyetinin kız çocuklar aleyhine belirlenmesi, kız bebeklerin öldürülmesi, kız çocuklarının cinsel istismarı, dövülmesi, çeyiz, başlık parası, namus cinayetleri, flörtte şiddet, evlilikte hırpalanma, tecavüz, ekonomik ve psikolojik baskı, genital mutilasyon ve diğer cinsel organlara zarar verici uygulamalar, iş yerinde ve diğer kurumlarda cinsel ve psikolojik şiddet, kadın ticareti, fahişeliğe zorlama, yaşlılıkta fiziksel, cinsel ve psikolojik saldırıya uğrama, cinayete kurban gitme şeklinde görmekteyiz” diye konuştu.

“Çığ gibi büyüyen bir sorun olması kaçınılmaz”

Kadına yönelik şiddetin erkek egemen toplum anlayışından kaynaklandığını dile getiren Zavaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk toplumu da dahil olmak üzere birçok toplumda kadının erkeğe hizmet etmesi, erkeğin sözünü dinlemesi, ekonomik açıdan erkeğe bağımlı olması normal karşılanmaktadır. Günümüzde hala birçok aile de kız çocuğu okumasa da olur anlayışı mevcuttur.

Hal böyle olunca da ekonomik alanda bağımlı, itaatkar, kendi kararını kendi veremeyen, bağımlı kadınlar oluşturulmaktadır. Bunun bilincinde olan ve kadını hakir gören erkek ise onu birey olarak kabul etmemekte, eşten çok sözünü dinlemesi gereken, ona hizmet etmek için var olan bir varlık olarak görmekte ve kadına saygı duymamaktadır.”

Kadına yönelik şiddetin toplumda çığ gibi büyüyen bir yara olduğunu belirten Zavaroğlu “Kadına yönelik şiddet eyleminin negatif sonuçları sadece şiddet gören kadını değil, aynı zamanda onun ailesi, çevresi ve nihayetinde sahip olduğu toplumsal yaşamı etkileyen önemli sonuçlar da doğurur. Hal böyle iken toplumda çığ gibi büyüyen bir sorun olması kaçınılmazdır” dedi.

“Geleceğe darbe”

Kadına yönelik her türlü şiddetin karşısında olduklarını vurgulayan Zavaoğlu şu açıklamalarda bulundu: “25 Kasım 1960’ta Dominik Cumhuriyetinde üç kız kardeşin tecavüz edilerek vahşice öldürülmesi üzerine bütün dünyada bu olay yankılanmış Birleşmiş Milletler 17 Aralık 1999 yılında 25 Kasım’ın “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” olarak benimsenmesine karar vermiştir.

Ülkemizde 2012’de Türkiye tarafından imza altına alınan ‘Kadına Yönelik Şiddet, Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ (İstanbul Sözleşmesi), bu uluslararası sözleşme esas alınarak hazırlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ve 6284 Sayılı Kanun Hakkında Uygulama Yönetmeliği bu konudaki temel hukuki düzenlemeleri içermektedir. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen projeler ile kadına şiddet konusu ele alınmakta, bu konuda pek çok çalışma hayata geçirilmektedir.

Aileyi, çevreyi dolayısı ile toplumsal yaşamı bu denli etkileyecek bir sorun için biz de elimizden gelen her türlü proje için hazırız ve Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Kadınlar Komisyonu Başkanlığı olarak ‘kadına şiddet geleceğe darbedir’ diyoruz.” (İHA)

Egede İzmir Haber

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.