Aylık bağlama oranlarındaki adaletsizliğin giderilmesini ve intibak yasasının çıkarılmasını bekleyen milyonlarca emekli, eşitsizliklerin bir an önce son bulmasını bekliyor.
Emekliler Bin 800 TL ile Geçinemiyoruz Dedi! Meclisi İşaret Etti
Milyonlarca emekli zam farklarını almaya başlarken, özellikle 2000 yılından sonra emekli SGK ve Bağ-Kur emeklilerinin gözü intibak yasası ile maaş hesaplamalarında da kullanılan aylık bağlama oranlarındaki eşitsizliklerin de son bulmasını içerecek çalışmalarda.
Konu ile ilgili gazetemize konuşan Bünyamin Yılmaz, gözü intibak yasası ve aylık bağlama oranlarındaki eşitsizliğin giderilmesinde olan milyonlarca emekliden sadece biri. 36 yıl çalıştıktan sonra önce EYT mağduriyeti ile karşı karşıya gelen ve emekliliği uzayan Yılmaz, bu yılın Nisan ayında emekli olduğunu ifade etti.
Bin 800 Lira ile Geçinmeye Çalışıyoruz.
Açlık sınırı asgari ücretin bile üstünde seyrederken kendisinin sadece bin 800 lira emekli aylığı ile zor bela geçinmeye çalıştığını belirten Yılmaz, “Üniversite okuyan iki çocuğum var. Evimin aylık kredisini ödüyorum. Mutfak, yakacak, giyecek masrafları da zaten ayrı bir kalem. Bunların hepsini 1800 lira ile karşılamaya çalışıyorum. Benim gibi milyonlarca emekli bu durumu yaşıyor. İntibak yasası artık gelmeli, aylık bağlama oranlarındaki eşitsizlikler de son bulmalı” diyerek, milyonlarca emeklinin taleplerini gündeme taşıdı
Yılmaz Meclisi İşaret Etti.
2000 yılı sonrası emeklilerimiz de intibak kesintisi 350 ile 400 TL arası değişiyor. Son emekli maaşları 1300/1400/1500 dikkate alınması gereken önemli bir husustur. Anayasa Mahkemesi, 2000 yılı ve sonrasında emekli olanlara intibak için adres olarak Meclis’i göstermiş, kararın ardından aylık bağlama oranlarının yükseltilmesi için Meclis’e birçok kez teklif sunulmuştu.
1999 ve 2008 yıllarındaki aylık bağlama oranlarını düşüren yasanın yeniden düzenlenmesine yönelik teklifler tasarı haline getirilirse, yeni bağlanan aylıklarda oluşan yaklaşık yüzde 40’lık kaybın önüne geçilecek.
İntibak Nedir ? Kimler İstiyor?
Konuyla ilgili düşüncelerini paylaşan ve seslerini duyuramadıklarını ifade eden Yılmaz bu konuda şu ifadelere yer verdi.
“Önce kelime olarak ne anlama geldiğine bakalım… Arapça kökenli bir kelimedir.
1) İki şeyin ölçülerinin birbirini tutması..
2) Çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama demektir.
Türkiye çalışma yasasında eşitleme olarak kullanılmaktadır. Aynı Şartlarda Emekli olmuş iki kişinin maaşlarının eşitlenmesi anlamındadır. Cumhuriyet tarihimizde bu Eşitleme olayına çok değişik konularda şahit olduk, Oralara girmeyeceğim. Devletimiz 2000 yılından önce emekli olanlara maaşları Enflasyondan dolayı eridiği için geçmişte İNTİBAK olayını uygulamıştı.
2000 yılından sonra Emekli olanlar (ABO) Aylık bağlama oranlarının düşürülmesi ile mağdur oldular. Birde Enflasyon belası ve Devletin düşük zam yapması 2000 sonrası emekli olanları çok zor duruma getirdi.
EYT mağduriyetini yaşamış olan bizler şimdide İNTİBAK mağduriyetini yaşıyoruz.
Kısaca şöyle ortalama bir örnek vereyim.
1995 yılında emekli olmuş bir asgari ücretli: 2.000 tl alıyor.
2019 yılında emekli olan bir asgari ücretli: 1.000 tl alıyor.
Eski emeklinin aldığı maaş elbette çok düşük ama yeni emekli olanlar daha da çok mağdur olmuş durumda bazı işçi ve emekli dernekleri de mücadele ediyor.
EYT mücadelemizin içine İNTİBAK konusunu da ele alınması gerektiğini düşünüyoruz ama çok duyuramadık. 2000 sonrası Emekli olanlar ve olacaklar olarak.
Yeni bir atılım yapmanın zamanı gelmiştir. Devletimizden bu hakkımızı istemeliyiz. 1000 tl maaş ile Türkiye şartlarında nasıl yaşanır düşünelim.”
Aylık Bağlanma Oranları (ABO) ile ilgili Rakamlar Düşüktür.
Aylık Bağlanma Oranları hakkında da açıklamalardan bulunan Yılmaz’ın ifadeleri şöyle… “Emeklilerimizin sosyal hayatları da dahil ekonomik bir çıkmazın içinde yaşadıkları sorunlar saymakla bitmiyor.
Kimdir Bu Emekliler ?
2000 yılından sonra emekli olan ve aldıkları maaş da hem (ABO) Aylık Bağlanma Oranları ile alakalı düşük rakam söz konusudur. İntibak kesintisi ile daha da düşen maaşları emeklilerimizi yaşanmaz hale getirmiştir.
Günümüzde 1000 TL ile 1700 TL arası ücrete tabii olanlar yoğunluktadır. Bu durumun emeklilerimizi yaşanılır bir hayattan koparıp yaşanmaz cehenneme çevirdiği aşılmaz sosyal ve ekonomik problemleridir.
Bugün 1300 /1500 TL maaş alan hangi emeklimiz yaşam koşullarının iyi olduğundan bahsedebilir. Ekonomik olarak yaşam özgürlüğünün olduğunu kim söyleyebilir ? Malesef milyonlarca emeklimiz içinde bulunduğu bu büyük sıkıntının ardından gelecek için umutlarının olmadığının farkında dır kaldı ki ev kirası, elektrik, doğalgaz, su, mutfak, gıda ve çocuklarının eğitim masraflarını karşılayamaz hale gelmiştir.
Asgari ücretin 2350 TL’de seyrettiği 2020 yılında hangi vicdan hangi insan hangi yönetim 1300 ile 1700 TL’nin yeterli olduğunu söyleyebilir.
Bugün gelinen noktada görünen tablo TBMM ‘de 600 milletvekili kaç tl maaş alıyor?
Çoğumuz biliyoruz peki yer değiştirelim emeklinin asgari ücretin altında aldığı maaşı milletvekillerine verilmesi dahilinde bu teklifi sn vekiller hoş karşılar veya 1300/ 1500 TL ile geçimlerini sağlayabilirler mi?
İşte burada ne din vardır ne iman vardır nede vicdan. Hiç biri olamaz insan insanı düşünmüyor ise burada sömürü vardır milyonlarca emeklimiz mağdur iken vekillerimiz bakanlarımız daha nice sayamadıklarımız büyük meblağlar ile hayatlarına rahat ve huzur içinde devam ediyorlar.
Değerli emekli büyüklerim kardeşlerim bu hak davasında hepimizin eli olmalıdır.
Gerek sosyal medyada gerekse bir emekli dayanışma ortamında hatta gerekiyorsa sessizler arasından sıyrılıp ses verecek sesli büyük bir emekli dayanışma hareketinin başlaması gerektiğini düşünüyorum.
Bir şekilde bir yerlerde makam koltuk sevdası ile yer işgal edenler ile değil gerçek bir “HAK VE HAKLI MÜCADELEMİZ” için bir araya gelebilmek gereğini hissedebiliyorsak her emekli arkadaşımız üstüne düşeni vazife bilerek ne yapması gerektiğini iyi bilmesi gerekir.”
Ege’de İzmir Haber