DOLAR 32,5933 % 0.35
EURO 34,8180 % 0.19
STERLIN 40,3890 % -0.55
FRANG 35,8191 % 0.58
ALTIN 2.507,74 % 0,94
BITCOIN 2.125.026 3.466

Gençlerde de Yaygınlaşan Diz Kireçlenmesine Karşı 3 Etkili Önlem

Yayınlanma Tarihi : Google News
Gençlerde de Yaygınlaşan Diz Kireçlenmesine Karşı 3 Etkili Önlem

Dizde ağrı, kilitlenme, takılma, merdiven inip çıkamama… Vücudumuzun tüm yükünü taşıyan dizlerimiz artık genç yaşta da yıpranıp, yaşam kalitemizi düşüren birçok soruna yol açabiliyor. Halk arasında ‘kireçlenme’ olarak adlandırılan osteoartrit, günümüzde giderek yaygınlaşıyor.

Gençlerde de Yaygınlaşan Diz Kireçlenmesine Karşı 3 Etkili Önlem

Diz eklemleriyle ilgili bir sorun ortaya çıktığında hastanın günlük aktiviteleri ve yaşam şeklinin olumsuz etkilendiğini belirtirken, ağrı sonrası erken dönemde bir uzmana danışarak sorunun daha da büyümesinin önlenebileceğini söylüyor. Prof. Dr. Tolga Tüzüner, diz kireçlenmesine karşı alınması gereken önlemleri ve tedavide en yeni gelişmeleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Yalnızca 3-5 mm kalınlığında, parlak, kaygan düzeyli eşsiz bir doku. Kemiklerin birbiri üzerinde sorunsuzca kaymasını sağlayarak hareket etmemizi kolaylaştırıyor. Koşma, yürüme, merdiven inme çıkma gibi günlük aktiviteleri ağrı hissetmeden yapmamızı sağlayan kıkırdak dokusu, günümüzde ne yazık ki genç yaşlarda da hızla yıpranıyor.

Son yıllarda diz ekleminde kıkırdak hasarının yaygın bir sorun haline geldiğini belirterek “Ortalama yaşamın arttığı, insanların eskiye oranla daha aktif yaşadığı günümüzde kıkırdak hasarları gençlerde de yaygınlaşıyor. Eklem kıkırdağı damar ve sinir uçlarından yoksun olduğundan, herhangi bir hasar durumunda kendi kendine iyileşmesi çok mümkün olmuyor, kendi kendine yenilenemiyor” diyor.

Bu 3 yanlıştan kaçının!

Farklı yaşlarda, farklı nedenlerle ortaya çıksa da eklem ve kıkırdak problemleri kişinin hareket kabiliyetini ciddi ölçüde kısıtlayan ve yaşam kalitesini düşüren bir sorun. Hasar gören kıkırdağın pürüzsüzlüğünü ve kayganlığını yitirmesi ağrı, şişlik, kilitlenme ve takılma gibi sorunlara ve kısıtlanmalara yol açıyor. Merdiven inme ve çıkma, ağır bir işte çalışma, uzun yürüyüş gibi yüklenmenin arttığı durumların yanı sıra uzun süreli oturma pozisyonunda da bu şikayetler artıyor.

Prof. Dr. Tolga Tüzüner, fazla kilonun dizlere zarar verdiğini ve tedaviyi de zorlaştırdığını belirtirken, fazla kilolardan mutlaka kurtulmak ve ideal kiloya ulaşmak gerektiğini söylüyor. Günümüzde hareketsiz yaşam tarzının eklem kıkırdak hasarını artıran en önemli risk faktörlerinden biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tolga Tüzüner, düzenli egzersiz yapmanın ihmal edilmemesinin şart olduğunu söylüyor.

Günlük yaşantımızda farkında olmadan dizlerimize zarar veren bir diğer yanlışımız da, yüksek topuklu ayakkabılarla uzun saatler boyunca ayakta kalmak! Prof. Dr. Tolga Tüzüner, yüksek topuklu ayakkabı tercihinin kıkırdaklara binen yükü artırdığını söylüyor. Bu nedenle ayakkabı seçiminde bilinçli olmak ve dizlerimize aşırı yük binmesine yol açan ve ayağın biyomekaniğini zorlayan yükseklikte topuklu ayakkabıları tercih etmemek gerekiyor.

Ege’de izmir Haber

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.