DOLAR 32,6079 % 0.27
EURO 34,7875 % 0.29
STERLIN 40,3096 % 0.3
FRANG 35,7386 % 0.23
ALTIN 2.418,49 % -0,59
BITCOIN 66.501,21 0.517

Köşe Yazarımız Cemil Duymaz Yazdı “Sabetay Artıkları”

Yayınlanma Tarihi : Google News
Köşe Yazarımız Cemil Duymaz Yazdı “Sabetay Artıkları”

13 Mayıs 2022. Chp Lideri Kemal Kılıçdaroğlu SADAT’ın kapısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçimleri engellemek, seçimleri kazanmak için silahı baskı aracı olarak kullanmak ve hatta ülkede kendisine rakip gördüğü isimleri çeşitli Terör Eylemleriyle engellemekle ve bu engellemeyi de Sadat üzerinden planlamakla itham etmişti. “Bizi SADAT gibi Paramiliter kuruluşlarla korkutamazsın” diyerek gövde gösterisinde bulunmuştu.

Köşe Yazarımız Cemil Duymaz Yazdı “Sabetay Artıkları”

Bursa Mitingini Canan Kaftancıoğlu’na verilen ceza nedeniyle iptal etmiş İstanbul’a almıştı. Sahnede kullanılan görselle partiler üstü bir mesaj vermiş, Türk Bayraklarıyla mitinge gelmek isteyenlere girişte “Komisyon Kararıyla “ Türk Bayrağı’da olsa alana alınmayacağı söylenmiş, mitingte “Heryer Kandil, heryer Direniş” sloganı atılmıştı. Mustafa Kemal’in resmini gören olmamış ve bu mitingte asıl kazanan Chp içindeki 10 Aralık’çılar olmuştu.

blank

Chp Lideri Cumhurbaşkanlığı Adaylığını hem masaya hem de “Dost Ülkeler”e kabul ettirmeye çalıştıkça söylemlerini daha da sertleştirme ihtiyacı hissetti. “Erdoğan’ı en çok ben yıpratırım” diyerek bu haftaki grup toplantısında “Kaçacak, hazırlık yapıyor. Amerikaya gidecek ama biz peşini bırakmayacağız” dedi.

Aynı günün akşamına çok önemli bilgiler ve belgeler paylaşacağını söyleyerek randevu verdi. Sonrasını zaten biliyorsunuz. Sonrasını biliyoruz ama çokk öncesinde yine “Kaçacak” dediğini de anımsatmak lazım…

19 Mart 2014. Kılıçdaroğlu FETÖ’nün kanalı STV’ye çıkıp “Erdoğan kaçacak” dedi. 26 Mart 2014’te ise Denizli meydanında Erdoğan’ın Sudan’a kaçacağını iddia etti. Yani tarihler farklı olsa da Kılıçdaroğlu “Kaçacak”söylemine devam etti. Aynı şeyi söylediği anlaşılmasın diye de bu defa “Sudan” yerine “Amerika”yı seçti. Seçmeni unutkan sanan Kılıçdaroğlu bu taktiği ve yalanı kimden aldı diye sorarsanız adresin Okyanus Ötesi olduğu söylentileri geziniyor bazı meslektaşlarımızın köşe yazılarında.

Siyasi olarak İktidarı eleştirmek her partinin hakkıdır ancak sürekli aynı yalanları ısıtıp piyasaya sürmek sizi Siyasi Parti Liderliğinden “Yalancı Çoban” hikayesenin başrolüne taşır.

Ekonomik olarak sıkıntılı bir süreç yaşayan ülkemizde Muhalefet Partileri hedef olarak kendine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçmek yerine “Çözüm”leri anlatsalar kendi partilerinin oy oranlarını artırabilir ve AK Parti seçmenini kendilerine çekebilirler.

Bu dil ile bırakın oy oranlarını artırmayı sabit rakamlarda kalmaya devam eder ve 2023 Haziran seçimlerinde yaşayacakları hezimete engel olamazlar.

Bizim ülkemizdeki en büyük problem çözümler yerine polemiklerin konuşulması. Belki her siyasi parti kendi seçmenini konsolide etmek için bu tarzı seçmiş olabilir. Tarzı seçerken kullanılan “Dil” çok önem kazanıyor.

Geçtiğimiz günlerde İp Genel Başkanı Meral Akşener katıldığı televizyon programında “O dönemin öznesi 2. Abdulhamit ise bugünün Öznesi de Erdoğan’dır” dedi.

Yine bu haftaki grup toplantısında “O gün nasıl kazandıysak, bugünde aynı şekilde kazacağız” dedi. Kendini İttihatçılardan sayan Akşener gaf mı yaptı yoksa kendinden mesaj bekleyenlere Selam mı çaktı onu kestirmek zor.

Ama tarihi şöyle bir karıştırınca 2. Abdülhamiti’i tahtan indirmek heveslisi olanların kimler olduğu bilmek ve Osmanlı’yı yöneten İttihat ve Terakki Parti’si sayesinde neleri kaybettiğimizi anlamak çok zor değil!

Sabetayist (Yahudi Dönmesi) ağırlıklı Harekat Ordusu Selanik’en yola çıkıp İstanbul’a gelmiş ve 2. Abdülhamit’in tahtan inmesine ciddi katkıda bulunmuştu. Sevinç içinde olan Harekat Ordusu Komutanı Mahmut Şevket Paşa emeğinin karşılığını Harbiye Nazırı olarak aldı.

O ödülünü aldı ama asıl sevinenler Ermeniler, İsrail’in kurulacağı hayalini kuran Yahudiler ve onların maşaları Sabetayistler ve Masonlardı. İngiliz’i, Rus’u saymaya bile gerek yok keza onlar içimizdeki “Hain”leri çoktan satın almış ve bütün organizasyonu onların sırtından yapmışlardı.

blank

(Mahmut Şevket Paşa)

Aradan 100 yıl geçti ve maalesef İttihatçı kafa yeniden hortladı ve bunu yapan kendini “Milliyetçi” olarak isimlendiren bir siyasi. Osmanlı’ya kin kusan bir Milliyetçilik nasıl olur sorusuna cevabı yine İp’li Milliyetçilere bırakalım, tabi partilerinde “Milliyetçi” kaldıysa!

Neyse demem o ki ülke bugünlerde sıkıntılar yaşansa da sonrasında gelecek aydınlık günleri ve önlenemez yükselişi biliyor ve bekliyoruz. Bizi o günlere taşıyacak “Lider” zaten işinin başında ama onu 2. Abdülhamit yalnızlığına bırakacağımızı düşünen varsa çok ama çok büyük bir şekilde yanılıyor.

Hepiniz biaraya gelseniz de bu ülkenin artık birilerinin maşası olmasını sağlayamacaksınız! Sözde Terör Örgütü Yöneticisi Cemil Bayık iktidarda Chp ve İyi Parti’yi görmek istese ve desteğini açıklasa da, Amerika’nın Türkiye Büyükelçisi “Abdülhamit Düşmanlığı”nızı tasdik edecek tarzda koşarak size gelse de, sandık önümüze geldiğinde biz SABETAY Artıklarını, Ülkeye Düşman olanları ve Bizi Bölmek isteyenleri seçmeyeceğiz. Seçim günü gelene kadar daha hangi değerimize kin kusacaksınız bilmem ama 2023 Haziran’ında bu defa bir daha başınızı kaldıramayacak şekilde yenileceksiniz, vesselam.

Ege’de İzmir Haber

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.